Kayıtlar

Haziran, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TERCÎ'-İ BEND

     Asıl anlamı "bendleri döndürmek, çevirmek" olan tercî'-i bend, en az üç bendden oluşan ve her bendindeki beyit sayısı genellikle 4-10 arasında olan bir nazım şeklidir. Her bende  hâne  veya  tercî'-hâne , bendleri birleştiren beyitlere de  vâsıta  denir. "Hâne"ler genelde gazel veya kaside gibi kafiye dizilişine sahiptir. Vasıta beyti ise bendlerden bağımsız olarak kendi içinde kafiyeli olup her bendin sonunda aynen tekrar edilir.      Tercî'-i bendler mersiye (ağıt), medhiye (övgü), hiciv (yergi), toplumsal eleştiri gibi çok farklı konularda yazılmıştır.  

TERKÎB-İ BEND

     Asıl anlamı "bendleri bir araya getirmek" olan terkib-i bend, bendlerden oluşan ve her bendindeki beyit sayısı genellikle 6-10 arasında olan bir nazım şeklidir. Her bende hâne  veya terkîb-hâne , bendleri birleştiren beyitlere de vâsıta  denir. "Hâne"ler genelde gazel veya kaside gibi kafiye dizilişine sahiptir.      Terkib-i bendler mersiye (ağıt), medhiye (övgü), hiciv (yergi), toplumsal eleştiri gibi çok farklı konularda yazılmıştır. Mersiye türünün en güzel örnekleri bu nazım şekliyle yazılmıştır.    

ŞARKI

     Divan edebiyatında bestelenmeye uygun olarak yazılmış murabba türündeki şiirlere verilen isimdir. Bu tür murabba şarkıların üçüncü mısraına miyân , her bendin sonunda tekrarlanan mısraa da nakarat  denir. Şarkıların dili sade, bend sayıları ise azdır.      

MU'AŞŞER-TA'ŞÎR

      MU'AŞŞER         Asıl anlamı "onlu, on köşeli" olan mu'aşşer, her bendi on mısradan oluşan nazım şeklidir. Bu nazım biçimi edebiyatımızda müsemmen ve mütessa'a göre daha fazla kullanılmıştır.       Kafiye düzeni:       1-  a a a a a a a a a A   b b b b b b b b b A   c c c c c c c c c A       2-  a a a a a a a a A A  b b b b b b b b A A  c c c c c c c c A A 

MÜSEMMEN-TESMÎN-MÜTESSA

      MÜSEMMEN        Her bendi sekiz mısradan oluşan nazım şeklidir.       Müsemmen-i m ütekerrir:  Bir müsemmende ilk bendin son veya son iki mısraı diğer bütün bendlerin sonunda tekrarlanıyorsa buna mütekerrir müsemmen denir.       1-  a a a a a a a A   b b b b b b b A   c c c c c c c A       2-  a a a a a a A A  b b b b b b A A  c c c c c c A A     

MÜSEBBA'-TESBÎ'

      MÜSEBBA'        Asıl anlamı "yedili" olan müsebba', her bendi yedi mısradan oluşan nazım şeklidir.      Müsebba' az kullanılan nazım şekillerindendir.    

MÜSEDDES-TESDÎS

      MÜSEDDES        Asıl anlamı "altılı" olan müseddes, her bendi altı mısradan oluşan nazım şeklidir.        Bend sayısı 5-7 arasında değişir.    

MUHAMMES-TAHMİS

      MUHAMMES        Asıl anlamı "beşli" olan muhammes, her bendi beş mısradan oluşan nazım şeklidir. Bendlerin kafiye dizilişi  "a a a a a   b b b b a   c c c c a"  şeklindedir. (a a a a a   b b b a a   c c c a a şeklinde de olabilir)      Muhammeslerin konusu genellikle aşktır.    

MURABBA'-TERBÎ'

      MURABBA'      Asıl anlamı "dörtlü" olan murabba, her bendi dört mısradan oluşan nazım şeklidir. Bendlerin kafiye dizilişi  "a a a a   b b b a   c c c a"  şeklindedir.      Murabba, edebiyatımızda çok kullanılmış bir nazım şeklidir. Bunun sebebi halk edebiyatımızın nazım şekillerinden koşma ya benzemesidir. İkisi de dörtlüklerden oluşan nazım biçimleridir.    

MÜSELLES

     Asıl anlamı "üçleme" olan müselles, her bendi üç mısradan oluşan nazım şeklidir. Bendlerin kafiye dizilişi a a a   b b a   c c a  şeklindedir. Müselles edebiyatımızda az kullanılmış bir nazım biçimidir.    

Divan Edebiyatında Nazım Biçimleri (Nazım Şekilleri)

Nazım şekli:  Divan edebiyatında şiirler, biçimde ve kafiyede gösterdikleri farklılıklarla birbirlerinden ayrılırlar ve çeşitli gruplarla adlandırılırlar. Bu gruplara nazım biçimleri (şekilleri) denir.      Divan edebiyatında nazım biçimleri başlıca üç gruba ayrılır.                                  1- Beyitlerden oluşan nazım biçimleri                                  2- Dört mısralı nazım biçimleri                                  3- Bendlerden oluşan nazım biçimleri

TUYUĞ

     Asıl anlamı "şarkı söyleme", "övme", "kapalı söz" olan tuyuğ, dört mısradan oluşan bir nazım şeklidir. Beyitleri   "a a   b a"   şeklinde kafiye dizilişine sahiptir. Tuyuğ, eski Türk şiirinin dörtlüklerinden doğmuştur.    

RÜBA'Î

     Asıl anlamı "dörtlü", "dört harfli" demek olan rüba'î, dört mısradan oluşan bir nazım şeklidir. Beyitleri   "a a  b a"  şeklinde kafiye dizilişine sahiptir. Bu nazım şekli İran edebiyatında doğmuş, buradan Türk edebiyatına geçmiştir.    

MESNEVÎ

     Asıl anlamı "ikili, ikişer ikişer" olan mesnevi,  "a a  b b  c c  d d"  şeklinde her beytinin mısraları kendi arasında kafiyeli olan, çok uzun beyit sayıları ihtiva eden bir nazım biçimidir. Örneğin Firdevsi'nin "Şehname"si 60 bin beyit, Mevlana'nın "Mesnevi"si 26 bin beyit uzunluğundadır. İlk defa İran edebiyatında görülen bu nazım biçimi, sonradan Arap ve Türk edebiyatlarına geçmiştir.    

KIT'A

     Asıl anlamı "parça" olan kıt'a, çok defa iki beyitten meydana gelen, matla ve mahlas beyti olmayan, beyitleri  "b a  c a"  şeklinde kafiye dizilişine sahip bir nazım biçimidir. Yani ilk mısraları serbest, ikinci mısraları birbiriyle kafiyelidir.    

MÜSTEZAD GAZEL

     Birbirini takib eden bir uzun, bir kısa mısradan oluşan, beyit sayısı ve konusu bakımından aynı gazel gibi olan nazım biçimidir. Ancak gazel aruzun her vezniyle yazılabildiği halde müstezad gazelde birkaç vezin (genellikle mef'ûlü mefâ'îlü mefâ'îlü fe'ûlün ) kullanılmıştır.    

GAZEL

     Asıl anlamı "kadınlarla aşk sohbeti yapmak" olan gazel, beyitleri aa ba ca da şeklinde kafiye dizilişine sahip, aynı vezinle söylenmiş, genellikle beş ile dokuz beyit uzunluğundaki nazım biçimine verilen addır. Bazen beyit sayısı 15 olan gazeller de görülür. Gazel Arap edebiyatından İran'a, oradan da Türk edebiyatına geçmiştir.    

KASİDE

     Asıl anlamı "kastetmek, bir şeye doğru yönelmek" olan kaside, beyitleri aa ba ca da şeklinde kafiye dizilişine sahip, aynı vezinle söylenmiş, belli bir amaca göre yazılmış ve en az 15 beyit uzunluğundaki nazım biçimlerine verilen addır. 100 beyite kadar uzayabilir. İlk olarak Arap edebiyatında doğan bu nazım biçimi, oradan Fars ve Türk edebiyatlarına geçmiştir.